Evladınızı Ateşten Koruyun
Sâdık Dânâ
2012 - Temmuz, Sayı: 317, Sayfa: 031
2012 - Temmuz, Sayı: 317, Sayfa: 031
Rasûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurmuştur ki:
“Her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar, fakat sonra, ebeveyni Yahudi,
Nasrânî (Hristiyan), Mecûsi ise evlâdını da Yahudi, Nasrânî ve Mecûsî
yapar.”
– Ey ümmetim! Sizin hepiniz çobansınız. Âilenin her ferdi öbürlerine
karşı bir takım vazifelerin ifâsıyla mükellefdir. Bu vazifelerden dolayı
Cenâb-ı Hakk’a karşı sorumludur” buyurmuşlardır.
Diğer bir hadis-i şerifde:
– Evlâdınızı üç hasletle terbiye ediniz:
1. Peygamberimize muhabbet. 2. Ehl-i beytine muhabbet. 3. Kur’an kıraeti.
Zekî, akıllı kimseler, çocuklarının terbiyesi hususunda itidalli
hareket ederler. Ne fazla şımartırlar, ne de ürkütürler. Lüzumundan
fazla korkutmazlar. Çünkü fazla korku çocuğun, anaya-babaya karşı
sevgisini azaltır. Halbuki çocuğa ölçüsünde olmak şartıyla sevgi ve
şefkat gösterilmelidir.
İmam Gazalî kuddise sirruh buyuruyorlar:
Baba, baba olduğunu, büyüklüğünü hissettirmelidir. Anne de çocuğunu
babası ile korkutmalıdır. Gündüz uyutmamalıdır, zira gevşek olur.
Yumuşak yatakda yatırmak doğru değildir. Böylece bedeni kuvvetli olur...
Çocuğa fazla baskı yapmamalıdır. Sıkılmak ve üzülmekden dolayı kötü huy
peydâ eder ve kalbi katılaşır.
Herkese karşı alçak gönüllü olmasını telkin etmeli, kibirin
kötülüğünü, tevazu ve alçak gönüllü olmanın faziletini tekrar tekrar
anlatmalıdır.
Çocuğun, kimseden para almamasını, bilakis daima vermesini teşvik
etmelidir. Fazla konuşmamasını, katiyyen yemin etmemesini, sorulmadan
konuşmamasını, kendinden büyüğüne saygı göstermesini ve onun önünden
yürümemesini, dilini kötü söz söylemekden, sövmekden ve lânetten
korumasını öğretmelidir.
Anne-baba çok dikkatli olup çocuklarının terbiyesi hususunda tir tir
titremelidir. Çocuğa ders veren hocası ne telkinat yapıyor, çocuğun
arkadaşı kimlerdir? Bu hususda ihmal ve lakaydlık muvâfık olmaz.
Meselâ yemekden maksad kulun Rabbına ibâdet etmesi için lüzumlu
olduğunu, dünyadan maksad âhiret için hazırlık yeri olduğunu, ölümün
aniden gelebileceğini, dünyada hazırlıklı olan bahtiyar kişilerin
cennete ve Allahü Teâlâ’nın rızasını kazanmasına sebeb olacağı da
öğretilmelidir.
Cennet ve cehennem hallerini ve sıfatlarını çocuğa anlatmalı,
işlerdeki sevab ve ikâbı bildirmelidir. Çocuk küçük yaşda böyle terbiye
edilirse taş üzerindeki yazı gibi olur. Sonra yapılırsa duvardaki toprak
ve sıva gibi dökülür.
Çocuk istikamet üzere yetiştirilmelidir. Çok kimselerin nazarında
çocuklarının, istisnai bir yaratılışda oldukları kanaati vardır. Halbuki
bundan büyük bir aldanma olamaz.
Bir baba, oğluna veya yakınlarından birisine verdiği paranın hesabını müfredatlı bir şekilde istemelidir.
Muamelede ana-babaya karşı olan bu lakaydilik düsturu zaman gelir
herkese karşı tatbik edilir. Yani haksızlık ve yolsuzluğa kadar yol
açılmış olur. Bu şekilde yetişen gençlerin, haram helâl, hak hukuk
zihinlerini işgal etmez olur (ebeveyn arasındaki hediyeleşmeler ve
bağışlamalar müstesnâ).
Ebû Hureyre radıyallahu anh’ın haber verdiği bir hadis-i şerifde:
– İçinde kız çocukları olan her eve, hergün gökden on iki rahmet iner
ve meleklerin o evi ziyareti hiç kesilmez, her gece gündüz anne ve
babalarına bir senelik ibâdet sevabı yazarlar, buyuruldu.
Çocuk erkek olsun, kız olsun Allah vergisidir. Dilediğine erkek,
dilediğine kız, dilediğine her ikisini de verir. Dilediğine hiç birini
vermez. O kullarının halini en iyi bilicidir. Onlara en iyisini
vermekdedir. Herkese en uygun ve faideli olanını vermekdedir.
Allahü Teâlâ Tahrim Sûresi 6. âyetinde: “Ey mü’minler! Kendinizi ve
çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyunuz.” buyuruyor. Ateşten
korumak kulluğa ait bilgileri bilmek ve yapmakla olur. Kadınların da
kocalarının rızasını gözetmeleri, lüzumsuz şeyler istememeleri gerekir.
Bütün yuvaların yıkılmasına bu sebep olmaktadır. Onların fakirliklerine
sabretmeleri lâzımdır ki, âhiret hatunu Hz. Fâtımâ radıyallahu anhâ ile
bulunsunlar.
Altınoluk Sohbetleri-4, Musa Topbaş, s. 90-103
www.altinoluk.com © 1997 - 2012 - Bütün hakları saklıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder